BURSA (İGFA) – ASTİN Yatak İdare Şurası Lideri endüstrici iş insanı Ümit Çelek, tüm kapasitelerini zelzele bölgesindeki vatandaşların imdadına yetişmek için kullandıklarını söyledi.
“Depremi duyar duymaz tüm iştiraklerimiz ve üyesi bulunduğumuz sivil toplum kuruluşları ile sarsıntı bölgesi için yürütülen çalışmalara iştirak gösterdik” diyen Çelek, “Devletimizin yanındayız. Ülkemiz ve milletimiz, yaralarını güç birliği içerisinde en süratli formda saracaktır” dedi.
Depremin şokunu atlatır atlatmaz üyesi oldukları sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere Bursa Ticaret ve Sanayi Odası dâhil çok sayıda kurum ve kuruluşun yardım davetlerine takviye vererek karşılık verdiklerini söz eden Çelek; “AFAD uyumun da çalışmalarını yürüten okullarımız, muhtarlıklarımız, BTSO ve sivil toplum kuruluşlarımızın yardım davetlerine karşılık verdik. Sarsıntı sonrasında yürütülen tüm çalışmalar ile AFAD ve Kızılay yetkililerinin davetleri göstermektedir ki, sarsıntı bölgesine müdahale süreci uzun bir periyoda yayılmıştır. Bu sebeple ASTİN Yatak olarak tedarikçilerimizden deprem bölgesinde kullanılacak yataklar için acil hammadde ve eser talebinde bulunduk. ASTİN Yatak olarak sarsıntı bölgesi için üretiyoruz. Üretimlerimizin muhakkak bir yüzdesinin gelirini sarsıntı bölgesine harcayacağız. Ve yeniden sarsıntı bölgesine gönderilmek üzere verilecek siparişler için maliyetine üretimlerimiz başlamıştır” diye konuştu.
DEPREM BURSA’NIN EHEMMİYETİNİ ORTAYA ÇIKARDI
Deprem afeti ile birlikte Türkiye’nin 10 kentinin enkaz altında kaldığını ve birden fazla bölgeye ulaşmanın neredeyse imkânsız olduğunu söz eden Çelek, “Bursa Valisi Yakup Canbolat ve Büyükşehir Belediye Lideri Alinur Aktaş ile birlikte çok sayıda kurum ve kuruluşumuz zelzele bölgesi için tek yürek oldu. BTSO Liderimiz Sayın İbrahim Burkay’ın daveti ile üretimlerimizi zelzele bölgesinde kullanıma uygun yataklara nazaran koordine ettik. Sarsıntı bölgesinde canların kurtulması için hala umut var. Devletimiz tüm imkânları ile zelzele bölgesinde, bizlerde devletimizin ve milletimizin yaralarını sarmak için üretmeye devam ediyoruz. Bursa’mız Türkiye için çok kıymetli. Türkiye’nin adeta üretim üssü pozisyonunda olan Bursa’nın mümkün bir zelzelede ağır yara almaması için hepimiz vazife üstlenmeliyiz. Bursa’nın ve Bursa’daki herkesin artık birinci vazifesi, hem ürettiğinden hem de gereksinimlerinden muhakkak bir kısmı ayırarak sarsıntı bölgesine göndermesidir. Bursa, Türkiye’nin yaralarını saracak en güçlü kentlerin başında geliyor. Bizde üzerimize ne düşüyorsa yapıyoruz” dedi.